ŞİRKETLERDE “ŞUBELEŞME MODELLİ” BÜYÜME STRATEJİSİ

Dünyadaki ekonomik krize rağmen son yıllarda yıldızı parlayan Türkiye’nin bu başarısında şirketlerin ve ticaret erbabının önemli katkısı vardır. Ekonomik büyüme bir bakıma   şirketlerin ve ticari hayatın büyümesi ile sağlanmıştır.  

Türkiyenin sağladığı ekonomik başarı ve büyüme trendinde bir şirketin yerinde sayması,küçülmesi anlamına gelir. Büyüyen bir ekonomide mevcudiyetinizi ve pazar payınızı korumak için en az Türkiyenin büyüme rakamlarını yakalamanız gerekmektedir. Hele birde büyümek istiyorsanız bu çabanızı ikiye katlamanız gerekiyor.

Ancak yerinde saymak ne kadar riskler barındırıyorsa, şirketinizi büyütmekte bir o kadar risk barındırmaktadır. Büyümek için seçilen yol ve yöntemler titizlikle analiz edilmeli ve iyi uygulanmalıdır. Türkiye, büyürken yok olan şirketler açısından cennet sayılabilecek kadar örnekle doludur. Yakınınızda zorlanmadan sayabileceğiniz birkaç örnek bulabilirsiniz.

Büyüme kararı alan bir şirketin izleyebileceği çeşitli stratejiler vardır. Bunlar faaliyette bulunulan sektöre, şirketin iş modeline ve pazar şartlarına göre değişkenlik arz eder. Bu yazımızda konu edindiğimiz model ise şubeleşmedir.

Şubeleşme modeli genellikle işin kolaylıkla başka bir lokalde yürütülebildiği, mobilizasyonunkolay sağlandığı, stoklamanın ve personel istihdamının sıkıntı oluşturmadığı sektörlerde  tercih edilmektedir. Bu modelin en kolay tarafı zaten var olan merkez şubenin kopyalanmasıdır. Yani elinizde iyi işleyen bir merkez şube vardır ve bunun aynısı başka bir lokalde tekrar edilir.

Marketler, pastaneler, lokantalar, kafeteryalar, bakım ve güzellik merkezleri, sağlık merkezleri, g.menkul kiralama ofisleri, şubeleşme modeline verilebilecek en yaygın örneklerdir.

Şubeleşme modeli büyüme stratejilerinde yaygın olarak kullanılan bir model olması nedeniyle tercih edilmekle birlikte bir takım sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Ticaret erbabı arasında bir söz vardır “Başında durmadığın iş senin değildir” diye. Bu tam da şubeleşen şirketlerin kulağına küpe olacak bir sözdür.

Birinci şubeyi açtığınızda kardeşinizi koyarsınız işin başına, ikinci şubeyi açtığınızda oğlunuzu…Derken diğer şubeler için artık elinizde eleman kalmaz. Bundan sonrası için dışarıdan eleman teminine gitmeniz gerekir. İşte! iş burada kopmaktadır.

Başarılı bir şubeleşme modelinde göz önünde bulundurulması gereken başlıca esaslar şunlardır;

Yer seçimi: Pazarda doğru yerin seçimi hayati önem taşımaktadır. Bu, sonraki şubeleriniz içinde basamak teşkil eder.
Sermaye : Şubeleşmek için en az %50 sermaye koymanız, kalan kısım için borçlanma yoluna gitmeniz gerekmektedir. Tamamen borca dayalı bir şubeleşme büyük risk içerir.
İdareci tayini : Şubenize yerleştireceğiniz idareci ve diğer personeller mutlaka sizin işinizi iyi yürütecek kişilerden oluşmalı, mümkünse bu kişiler sizin yanınızda yetişmiş olmalıdır.
Stok yönetimi : Eğer market, konfeksiyon ve benzeri bir sektörde iseniz, satınalma ve stok yönetimi konusuna çok önem vermeli , iyi takip etmelisiniz. Bu konuda bilgisayar destekli programları mutlaka kullanmalısınız. Kara düzen takip sistemi ile yola devam etmek mümkün değildir.
Kalite yönetimi : Şubeleşen bir şirket mutlaka merkez şubesinin başarısından ve kalitesinden dolayı ikinci ve üçüncü şubesini açıyordur. Merkez şubenin başarısı ve müşteri memnuniyeti onu diğer şubeleri açmaya itmiştir. Bu nedenle açılacak diğer şubelerde mutlaka önceki şubenin ya da şubelerin kalite standartları yakalanmalıdır. Bu konuda şirket asgari kalite standart politikasını belirlemeli ve tüm şubelerinde buna uymaya özen göstermelidir.
Karlılık :  Şubelerin gelir ve giderleri ayrı ayrı takip edilmeli, zarar eden şube tesbitedilebilmeli, zararın giderilmesi sağlanmalı ya da o şube kapatılmalıdır.

Yukarıda saydığımız hususlar dışında mutlaka gözetilmesi gereken başka unsurlarda vardır. Bunların tümü başarılı bir şubeleşme ve sağlıklı bir büyüme için gereklidir.

Şubeyi fiziken açmak, belediye başkanını çağırıp kurdele kestirmek, işin son noktasıdır. Bazıları bunu bir ilk adım gibi görmekte, kervan yolda dizilir yaklaşımı ile hareket etmektedir. Bu ise yanlış bir yöntemdir.

Her şube açılışı iyi bir fizibilite çalışmasının ardından gelmelidir. Sürdürülebilir sağlıklı ve karlı büyüme ancak böyle gerçekleştirilebilir.

 

Yazar: Yüksel Keleş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir